No exact translation found for نِصْف أَعْلَى
Translate Turkish Arabic نِصْف أَعْلَى
Turkish
Arabic
related Results
-
نِصْفٌ {ج إنصاف}more ...
- more ...
-
tarafsızlık (n.)more ...
-
yarı (n.)more ...
-
yarıküre (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
küvet (n.)more ...
- more ...
-
yarıküre (n.)more ...
-
migren (n.)more ...
-
sömestr (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
cet (n.)more ...
-
maksimum (n.)more ...
-
üst (adj.)more ...
-
üst (adj.)more ...
-
maksimum (n.)more ...
-
azami (adj.)more ...
-
azami (n.)more ...
Examples
-
155 santimlik bir duyuru diyelim..حسناً، إنه تقريباً نصف إعلان
-
Söyle! Bilemiyorum.أو حورية معكوسة الشكل نصفها الأسفل إنسانة والنصف الأعلى سمكة
-
Asfaltsız bir yoldan bir buçuk saatlik mesafede, yukarıda bir yerde.انه على بعد ساعة و نصف اعلي هذه الطريق الوعرة.
-
Vücudunun üst yarısı alt yarısına bağlı değil.,النصف الأعلى من جسمه غير موصول بالجزء الأسفل
-
Hatta sen onu ikiye böldükten sonraki halinin... ...yarısı bile olmazsın.حتى انك لست النصف الأعلى من نايت بعدما قطعته
-
Reklam sanki yarım kalmış gibi böyle. Sizin için çalışan en iyi şey, ne çektiğiniz fotoğraf ne çizdiğiniz resim..إنه "هاينز"، فهو يعني شيء واحد .يبدو نصف إعلان
-
Hedefin yirmi santim yukarısına nişan al.صوبى مسافة نصف قدم للاعلى
-
Başını yarısına kadar kıçına sokarak bulamazsın ki.في نصف الطريق أعلى مؤخرتك
-
Ben de özlüyorum. Ama bir de şu tarafından bak. Bazen tek ihtiyacımız olan filmin ilk yarısıdır.انا ايضا ً لكن أنظر للأمر بهذا الأتجاه في بعض الأحيان النصف الأعلى من الفلم
-
Sen bu tıkanmış kafayla elinle kıçının ortasını bile bulamazsın....لن تجد شيئًا ورأسك معلقة في نصف الطريق أعلى مؤخرتك